Dünya genelinde yaklaşık 1.5 milyar Katolik’in ruhani lideri ve Vatikan Şehir Devleti Başkanı olan Papa XIV. Leo’nun göreve gelişinin ardından gerçekleştireceği ilk yurt dışı ziyaret için 27 Kasım Perşembe günü Türkiye’yi tercih etmesi, ülkemiz açısından diplomatik, kültürel ve teolojik boyutları bulunan son derece önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Papaların resmî seyahatleri, İsa’nın havarilerinin ardılları olarak kabul edilmeleri nedeniyle “havarisel ziyaret” niteliği taşımakta olup, bu yönleriyle geleneksel diplomatik temasların ötesine geçen manevi içerik barındırmaktadır.
Bu ziyaret, tarihsel düzlemde de özel bir anlam taşımaktadır. Hristiyan dünyasının ilk ekümenik konsili olarak kabul edilen ve evrensel kilise tarihinin dönüm noktası niteliğindeki İznik Konsili’nin 1700. yıldönümüne tekabül eden bu dönem, Vatikan tarafından “hac” yılı olarak tanımlanmıştır. Papa XIV. Leo’nun Türkiye ziyareti bu nedenle yalnızca diplomatik bir temas değil, aynı zamanda Hristiyanlık tarihinin önemli bir referans noktasına yönelik sembolik bir atıf niteliği taşımaktadır.
Türkiye, 1960’lardan itibaren papaların uluslararası ziyaret güzergâhlarında düzenli olarak yer almış, farklı kültür ve inançların uzun tarihsel süreçte bir arada yaşadığı bir coğrafya olarak dinler arası diyalogun güçlenmesine katkı sağlayan özel bir konum edinmiştir. Bugün Katolik Kilisesi’nin kayıtlarına göre ülkemizde yaklaşık 33 bin Katolik yaşamaktadır. Bu bağlamda Papa XIV. Leo’nun ziyareti, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini, hoşgörü zeminini ve barışa yönelik çağrılarla uyumlu toplumsal yapısını uluslararası alanda bir kez daha görünür kılacaktır.
Birincilik Ödüllü Logo Tasarımı: Akademik ve Sembolik Arka Plan
Bu önemli ziyaret vesilesiyle düzenlenen “Logo Tasarım Yarışması”nda; İKÜ Mimarlık Bölümü (2022) ve Endüstri Mühendisliği (ÇAP-2023) Bölümü mezunu olan Melani Nalcı’nın çalışmasının birincilik ödülünü kazanması, üniversitemiz adına büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Tasarım, ziyaretin hem tarihsel hem teolojik hem de kültürel boyutlarını akademik bir çerçevede yorumlayarak kapsamlı bir sembolik anlatı oluşturmaktadır.
Logo, Papa XIV. Leo’nun şiarı olan “In Illo Uno Unum” (Bir Olanda Birlik) ilkesini görsel bir dile dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu ifade, yalnızca Hristiyan teolojisinin birlik vurgusunu değil; aynı zamanda farklı inanç, kültür ve geleneklerin barış içinde bir arada yaşayabilmesine yönelik evrensel bir çağrıyı yansıtmaktadır. Tasarımın temel düşünsel zemini, Doğu ve Batı’nın, çoğunluğu Müslüman olan Türkiye toplumunun kozmopolit yapısı içinde uyumlu bir birliktelik ve karşılıklı anlayış çerçevesinde buluşmasını simgesel olarak ifade etmektir.
Logonun etrafında yer alan taç, Hristiyan inancında Tanrı’nın Oğlu ve Mesih kabul edilen İsa’nın ilahî misyonunu ve fedakârca yürüttüğü görevi temsil etmektedir. Bu sembol, Papa’nın havarisel sorumluluğuna da dolaylı bir gönderme içermektedir. Tasarımın merkezindeki güvercin ise evrensel barışın, umudun ve arınmanın simgesi olarak kullanılmış; güvercinin sol kanadında İstanbul, sağ kanadında Ankara silüetlerine yer verilerek ülkemizin tarihsel ve siyasal kimliğinin barış ekseninde birleşmesi vurgulanmıştır.
Güvercinin kuyruğunda bulunan İznik şehir planı, çalışmanın tarihsel referans boyutunu güçlendirmektedir. İznik Konsili’nin 1700. yıldönümü, Hristiyanlık tarihinde temel dogmaların şekillendiği kritik bir dönüm noktası olması bakımından tasarımın akademik içeriğine önemli bir derinlik kazandırmaktadır.
Yarışma sürecinde birincilikle ödüllendirilen tasarım, organizasyonun talebi doğrultusunda daha minimal bir yaklaşımla yeniden gözden geçirilmiş; bu süreçte, Doç. Dr. Gamze Alptekin, Hilal Iavarone ve Lütfü Doğan Özgökçe’nin değerli katkıları ve eleştirileri çalışmaların olgunlaşmasına büyük katkı sağlamıştır.
